Toprak karşılığında her şeyi yapmaya hazır olan bu tür insan unsuru, kibbutzları bir yerleşim aracı olarak kurarak ve Yahudi ile toprak arasında organik bir ilişki yaratarak Siyonist projenin başarısı için önemli unsurlardan biriydi.
Bugün, Batı Şeria’da kendisine “Tepedeki Çocuklar” adını veren ve kendilerini atalarının başlattığı yerleşim misyonunu tamamlayan öncüler olarak tanımlayan bir yerleşim hareketi ortaya çıktı. Bununla birlikte, İsrail Ülkesi adı verilen ilahi vaat etrafında dönen dini ideolojilerden hareket ettiklerini söylüyorlar. Bu ilk işçiler solcu işçilerdi.
Bu çocuklar İbranice “Saban nereden geçerse, sınırlarımız oradan geçer” yazan tişörtler giyiyorlar ve bu alıntı, ikinci Siyonist göçün öncülerinden biri olan ve 1912’de Filistin’e göç eden Yosef Trumpeldore’un sözünden geliyor.
Koyun ve sığır güden, çiftçilik yapan ve yerleşim yerlerini koruyan “tepedeki kızlar”. Aynı zamanda önemli bir işlevi de yerine getiriyorlar: Filistinlileri öldürdükleri ve çaldıkları Filistin köylerine saldırarak yerlerinden etmek, böylece Yitzhak Ben-Zvi’nin yirminci yüzyılın başlarında Yahudi yerleşimlerini korumaktan, Filistin köylerine saldırmaktan ve halklarını öldürmekten sorumlu olan Hashomer’i kurduğunda başlattığı şeyi etkili bir şekilde tamamlamak.
Askeri ve siyasi kontrol tek başına bu projeyi tamamlamak için yeterli değildir ve bu sadece Filistinlileri toprakları ve mülkleri için dışlayan ve onları yavaş yavaş onlardan mahrum bırakan yerleşimciler, onların hayvanları ve çiftlikleri aracılığıyla başarılabilir.
Olup bitenlerin önünde hangi anlaşmalardan ve müzakerelerden bahsediyoruz ve bu tür insanlar, Filistin köylerinin ve şehirlerinin bazı kısımları arasında coğrafi bitişiklik oluşmasını engelleyerek, toprağı kesen yerleşim karakolları oluşturarak bir Filistin devletinin kurulmasını önlemeye katkıda bulunuyor ve böylece bu bitişikliği ortadan kaldırıyor?
Bugün, Gazze’ye karşı 2023-2024 savaşında, 24 Ocak’ta İbranice Haaretz gazetesinde, “İşgal ordusu tepedeki çocukları zırhsavar füzeleriyle silahlandırmayı düşünüyor” başlıklı bir haber alıyoruz.
Gazze zarfındaki 7 Ekim senaryosunu tekrarlamaktan korktuğunu belirten bu adım, Batı Şeria’da direniş ile işgal ordusu arasında yeni bir intifadanın patlak verdiğine işaret eden çatışma ve çatışmaların yoğunluğunun arttığı bir dönemde geldi.