2023’ün başından bu yana, İsrail’deki Yahudi cemaati, Başbakan Benjamin Netanyahu’nun yargıyı zayıflatmayı ve onu yürütme organına tabi kılmayı amaçlayan bir yargı darbesi başlatmasının ardından, Netanyahu hükümeti ile protesto hareketi arasındaki çatışmanın popülaritesinde ve hükümet koalisyonunda düşüşe yol açması nedeniyle keskin siyasi ve sosyal çatışmalara ve kutuplaşmalara tanık oldu.
Bugün, Gazze’ye karşı savaşında, Netanyahu hükümeti, işgalci gücün hayatta kalmak için bağlı olduğu güvenlik üssünün çökmesi de dahil olmak üzere, Yahudi sokağının Gazze’ye olan güven eksikliği nedeniyle bir dizi zorlukla karşı karşıya. ve devletin savaşlarında güvendiği savaşı hızlı bir şekilde çözememesi.
Askeri ya da ekonomik her düzeyde kayıplar verdi ve ardından bu hükümet, Hamas’ın kökünü kazıma ve tünellerini sular altında bırakarak ortadan kaldırma sözü de dahil olmak üzere Gazze’deki hedeflerine ulaşamadı. En önemlisi, başarısız oldu ve mahkumları kurtaramadı ve hatta birçoğunu ordularının ateşiyle öldürdü.
Likud Partisi, savaşın başlangıcından bu yana, iktidardaki Likud partisinden canlı yayında istifasını sunan bölge konseyi başkanı gibi, Benjamin Netanyahu’nun Gazze periferisinde yaşayanlara yardım etmemesi ve onları Hamas roketlerinden korumaması nedeniyle istifa ettiğini söyledi.
Bir dizi analist, üst düzey subay ve emekliler de onu televizyonda eleştirdi ve hatta derhal ve savaşın bitiminden önce istifa etmesi çağrısında bulundu, bu da onu ve Likud partisini destekleyen tabanın çökmesine ve yaklaşan seçimlerde alacağı sandalyelerin düşmesine neden oldu.
Tüm bu sorunların, Kasım 1995’te Başbakan İzak Rabin’in FKÖ ile başlattığı barış görüşmeleri zemininde bir Yahudi aşırılık yanlısı tarafından öldürüldüğü zaman olanların tekrarlanmasına yol açması mümkün mü?
Birileri, kişisel sebepler ve çıkarlar uğruna savaşın çamuruna batmakla suçlanan Netanyahu’yu kafasından vurmak için bir partinin desteğiyle ya da kişisel bir saikle mi çıkacak?
Benjamin Netanyahu nereye gidiyor? Her düzeyde tam bir başarısızlıktan sonra geri çekilmek ve Beyrut’un işgalinden sonra Begin’in yaşadıklarından acı çekmek mi? Yoksa Sharon’ınki gibi bir son mu? Ya da başıboş bir atışla son söndürme?