Siyonist hareket, daha önceki bir makalede belirtildiği gibi, “İsrail Toprakları” olarak adlandırdığı Filistin’in, krallıklarını ve tapınaklarını orada kurdukları iddiasına göre, Yahudilerin meşru hakkı olduğunu iddia etti. Dolayısıyla bu hareket, özelde Kudüs’ün ve genelde Filistin’in sahiplenildiğine dair kanıtlar sunuyor.
Her zaman ülkenin Yahudi dini ve ulusal birliğini vurgulamaya çalışırken, karşılığında Kudüs ve Filistin’in tarihi, dini ve ulusal Arap Müslüman Birliği’nin önemini ve değerini azaltmaya çalışır. Arap ve Filistin tarih anlatısını görmezden geliyor ve bu ihmal kasıtlı bir düşünceyle yapılıyor.
Bu nedenle, 1948’de olanların nedenini, tüm Filistin köy ve kasabalarının yıkılması ve tahrip edilmesiyle ve özellikle camilerin ve İslami dini mekanların başına gelenlerin, daha önce bahsettiğimiz kasıtlı ihmali ortaya çıkaracak yer işaretlerini gizlemek amacıyla açıklayabiliriz. Düşman hükümetin ilk başkanı, Filistin’de var olan tüm Arap kanıtlarını, özellikle de İslami geçmişi sistematik olarak sildi.
Temmuz 2007’de, İbranice Haaretz gazetesinde, Yahudi ordusu komutanlığının “camileri yok etmeyi amaçlayan kasıtlı bir politika” izlediği belirtilen bir soruşturma yayınlandı. Bu, 1948’deki Nakba’dan sonra boş kalan Arap köylerinin silinmesi politikası ve beraberindeki etnik temizlik kapsamındadır.
Soruşturma, Filistin köylerinde bulunan 160 camiden sadece 40’ının kaldığını ve yıkılanların gerçek sayısının çok daha yüksek olduğunu belirtti. Bu yıkım kasıtlıdır.
Bugün, 2023-2024 Gazze savaşında işgal devletinin ordusu yaklaşık 117 camiyi tamamen, 208’ini kısmen yıktı. Savaş ve yıkım yaşlandıkça sayılar artıyor. Barbar uçakların hedef aldığı camiler arasında, Gazze Şehri’nin en eski ve en eski camisi olan 1.400 yıl öncesine dayanan Ömeri Camii gibi tarihi camiler de var.
Aynı zamanda Sağ Halifeler Camii’ni, Şeyh Şaban Camii’ni ve daha birçoklarını yok etti, tüm bunları Filistin topraklarındaki herhangi bir İslami dini geçmişi silmek ve bu toprakların tarihini ve medeniyetini silmek, ayrıca Filistin ve Arap-İslam kimliğini yok etmek amacıyla kasıtlı operasyonlar içinde yıktı. Bu nedenle, işgalci güç sadece insanları temizlemekle kalmıyor, aynı zamanda Filistin Araplığıyla ilgili her şeyi temizlemeye çalışıyor.