Kitaplar aracılığıyla tarih konuşur ve onun ölümüyle sessizleşir.
Moğollar, Hülagü Han’ın önderliğindeki ilk medeniyetin Bağdat şehrini işgal ettiklerinde, çeşitli alanlarda değerli kitapların bulunduğu Hikmet Evi’ni yakıp kül etmişler, Dicle ve Fırat nehirlerine bir sürü kitap atmışlar, birçok ilim ve kültür insanını öldürmüşler, böylece tarihin uzun ve önemli bir bölümünü kapatmışlardır.
Ve Yahudiler bu dönemin Moğolları ve barbarları oldukları için, neredeyse Filistin kitapları ve edebiyatı için, meşru halkının yıkıntıları üzerinde devletçiklerini kurduktan sonra, kültürel varlıklarla ilgilenmek için 26.315’ten fazla kitabı yeni ve ölümcül bir biçimde imha ettiler. Bu biçimler, uygarlığın, kitapların ve kütüphanelerin sistematik olarak yıkılmasıyla karakterize edildi ve bu yıkım boşuna ya da kasıtsız değildi, ancak işgalin ve siyasi vahşetin programlanmış bir ürünü ve ayrılmaz bir parçası olduğunu söyleyebiliriz.
Haziran 1957’nin başlarında, Yahudi kitap deposu departmanının müdürü, o sırada Arapça Bilgi Dairesi müdürü olan Bay Salmon’a, “Arapça kitapların imhası” ile ilerlemediği için pişmanlığını dile getirdi. Bu arada Sayman’ın atık kağıt satışı ihalesi sona erdi, bu yüzden ilerleyebilirsiniz” dedi.
İşte bir halkın hafızasına, hatta medeniyetine ve tarihine suikast düzenleyen barbarca bir kelime olan “kitapların imhası” kelimesi geldi. İşgalci gücün ötekini ortadan kaldırmaya ve yerine başka bir köksüz halk koymaya çalıştığı ve aradığı şey budur.
Bugün, 2023-2024 Gazze savaşında, barbarca Yahudi bombardımanı, Gazze Şeridi’ndeki kamu ve özel kütüphanelerin %70’inden fazlasını yok etti. Örneğin, düşman Gazze Belediye Kütüphanesi’ni bombaladı ve hiçbir kitabı veya tarihi eşyası bombalamadan kurtulamadı.
Kütüphane, çok sayıda tarihi belge ve eski Filistin gazetelerini içeren ciltler içeren üç kattan oluşuyordu. Gazze belediyesine ait olan ve yüz ile yüz elli yıl arasında değişen çok önemli tarihi belgelerin bulunduğu kentin merkezi arşivi de imha edildi. Ayrıca Gazze’nin onlarca bilim adamını ve entelektüelini öldürdüler.
Ayrıca, ister eğitim ister edebi, felsefi ve diğer tüm alanları temsil eden binlerce kitap içeren kütüphaneleri ve depoları olan okulları da dışlamıyoruz. Filistin Eğitim Bakanlığı’ndan alıntı yapan haberde, İsrail savaş uçaklarının 281 devlet okulunu ve Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) ait 65 okulu bombaladığı belirtildi.
Bu nedenle, eğitim sektörü, kütüphaneleri ve kitaplarıyla, bu savaşın soykırımının kurbanlarından biridir. Kütüphanelerin ve okulların yeniden inşasını varsayarsak, tahrip edilen kitaplar yeni kütüphanelerin raflarına nasıl geri dönecek???